KLAVYE İLE Mİ KALEM İLE Mİ YAZSAM?

Yazarlık ile ilgili birçok söz ve tanım duymuş veya okumuşuzdur. Bugüne kadar yazarlık mesleği ile ilgili duyduğum veya okuduğum tanımlar arasında en çok sevdiğim Çetin Altan’ın tanımıdır. “Boş kağıtlarla ve ucu sivriltilmiş kalemlerle birini boş bir odaya bırakın. Eğer o odadan karnını doyuracak malzemeyle çıkabilirse işte yazar odur der .” Çetin Altan.
Geçenlerde Çetin Altan’ın yazarlık mesleğini tanımlayışını yeniden anımsadığımda hala en sevdiğim tanımlama olduğunu düşünmenin yanı sıra başka şeyler de düşündüğümü fark ettim. Bugünlerde ve özellikle gelecekte bu tanımdaki boş kağıtların ve ucu sivriltilmiş kalemlerin yerini bilgisayarın, tabletin ve klavyenin alabileceğini fark ettim.
Her geçen gün hızla gelişen teknolojinin hızına ve pratikliğine kendimizi daha çok kaptırdığımızdan kalem ve kağıttan da aynı hızda uzaklaşıyoruz. Kalem ve kağıdın yavaşlığı ve hatta taşıma açısından zorluğu, aklımıza neden hızlı ve pratik olanı varken hala kalem kağıtla yazmayı, not almayı sürdürelim ki sorusunu getiriyor olabilir.
Yavaşlığı günümüzdeki teknolojik ürünlerle kıyaslandığında tercih edilmemesini anlaşılabilir gösterse de hatırlamalıyız ki biz bilgi-sayar değiliz. Bilgisayar bilgiyi alıp depolar. Biz, bilgiyi alıp aynen depolamak yerine bilgiyi anlar ve öğreniriz. Kalem kağıtla not aldığımızda veya yazdığımızda söylenenleri veya okuduklarımızı aynen yazamayacağımız için daha dikkatli okur, dinler anlamlandırmaya çalışır yeniden yazarız. Beynimiz bilgiyi aktarmak yerine yeniden işler yani öğrenir.
Davranış psikologları da elle yazdığımızda beynimizdeki özel bir sinirsel devrenin aktifleştiğini söylüyorlar. Elle yazılmış kelimeler beynimizde bir simülasyon oluşturuyor. Bu da öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Wisconsin Üniversitesinden psikolog Virgina Berninger, 2’inci, 4’üncü, 6’ıncı sınıfa giden ilköğretim öğrencileriyle yaptığı testlerde, kalem kullanıldığında öğrencilerin, kompozisyonlarında klavyeyle yazılana oranla daha özgün düşünüceler dile getirdiklerini gösterdi. Berninger’in araştırmaları, yazı yazarken parmak hareketlerinin beynin düşünme, dil ve kısa dönem hafıza bölümlerini harekete geçirdiğini de ortaya çıkardı.

Bu yazının da klavye ile yazıldığı düşünülürse klavyeye zamanın gerekliliği olarak karşı olmak mümkün olmasa da kalemin gerekliliğini de unutmamalı…

GREENSEA