Я вас любил: любовь еще, быть может,
В душе моей угасла не совсем;
Но пусть она вас больше не тревожит;
Я не хочу печалить вас ничем.
Я вас любил безмолвно, безнадежно,
То робостью, то ревностью томим;
Я вас любил так искренно, так нежно,
Как дай вам бог любимой быть другим.
Toprak ki, bütün zulmümüze rağmen sonsuza dek dost olacak sandığımız organik yuvamız.
Toprak, bizim canlı bir organımız; içinde altında ve üstünde yaşayan çeşit çeşit canlının varlık nedeni.
Toprak ki; sabrını tüketen açgözlü ve zalim evladı insanın yüzüne taşkın, afet, tufanla tokat atar.
O Toprak ki; esirgeyen ve affedendir, kendini alıp satan, döven yakan, köklerini kesip biçen boğan deşen evladı insanı uyarır. Deprem ve fırtınayla, selle volkanla ve ateşle uyarır.
Toprak ki; verendir, cömerttir; ayrım yapmadan evlatlarını doyuran ve koruyandır, diğer kardeşlerini kesen, nimete ve ağaca saygı duymayan açgözlü insan aymazsa, verdiklerinin hepsini canıyla beraber ondan geri alır. Adı: Tufandır!
Toprak ki; anadır, evlatlarını ayırmaz ancak insan evladı diğer kardeşlerine ve anasına kötülük sınırını aştığında artık ona acımaz.
Toprak, anamızdır
Biz “TOPRAK’IN değerini ve nimetini binlerce yıldır ninemizden dedemizden öğrenir, torunlarımıza aktarırız. Hırsın kör ettiği gözden sakınır, saklar, sever gözetiriz. Biliriz ki; varlığımızın nedeniTOPRAK’I korumazsak kendi yokluğumuzu hazırlarız.
TOPRAK Ki; SU kadar aziz, Su gibi hayattır ama ona benzemez.
Su kaybolmaz, Su akar, Su gezer, Su döner, Su dolaşır, Su uçar.
Toprak sabittir, Toprak dolaşmaz, Toprak giderse dönmez.
Toprak sabırlıdır. Bekler, affeder. Toprak anca küstü mü kaybolur.
Toprak küstürülünce intihar eder. Bu erozyondur…
Toprak suya kaçar gider, giderse de bir daha dönmez.
TOPRAK BU YAZILANLARDAN ÇOK DAHA FAZLASI AMA MERAK EDENE 🙂
İngiliz yönetmen Jeremy Gilley “Peace One Day” belgeselini izleyene kadar Uluslar arası Barış Gününün 21 Eylül de, Türkiye de ise 1 Eylül de kutlandığını bilmiyordum. 21 Eylül de kutlanan “Uluslar arası Barış günü (Internatıonal Day of Peace) tüm dünyada yaklaşık 160 ülkede kutlanırken bizim Türkiye de kutladığımız, Dünya Barış Gününü tabiri caizse kendi kendimize kutlarken bütün ülkelerle birlikte kutladığımızı sandığımız evrensel sanılan iki Barış gününe sahip olduğumuz hakkında hiçbir fikrim yoktu.
İki farklı gün ve tarihte kutlanan Barış Gününün sebebi neydi? Birleşmiş Milletler 30 Kasım 1981’de her yıl ki Genel Kurul Oturumlarının başlangıç günü olan Eylül ayının üçüncü Salı gününü “Uluslar arası Barış günü” ilan etmiş. 7 Eylül 2001 tarihindeki oturumda tarih; 21 Eylül ile değiştirilerek , “TÜM DÜNYADA SAVAŞSIZ BİR GÜN “ adı altında çatışma olan bölgelerde ateşkeslerin ilan edilmesiyle kalıcı barışın sağlanabileceğini vurgulanmak istenmiş.
İngiliz film yapımcısı Jeremy Gilley’in başlattığı kampanyanın etkisi ise bu sırada devreye girmiş. “PEACE ONE DAY” ( Hiç olmazsa dünyada bir günlük barış ) fikri 1999 da bütün dünyada çatışmaların, sakatlıkların, ölümlerin bir gün için durmasını hedeflemiş.
Sözün özü;
“Dünya Barış Günü” tüm dünyada tüm insanların tüm ülkelerin düşmanlıklarını, savaşlarını 24 saat gibi bir süreyle durdurdukları küresel ateşkesin ilan edildiği gündür. “
Türkiye’de 1 Eylül de kutlanması ise, insanlık tarihindeki en kanlı savaşlardan biri olan II. Dünya Savaşının unutulmamasını temel alıyor. 1 Eylül 1939 tarihinde Nazilerin Polonya’yı işgal etmesi II. Dünya Savaşını başlattı. Yine Birleşik Milletlerin bu yıkımı savaşı unutulmaması için seçtiği tarih olan 1 Eylül tarihini değiştirmesi fakat bizim bundan haberimiz dahi olmadan kutladığımızı sanmamız gerçekten düşündürücü değil mi?
“ EN AZINDAN BİR GÜNLÜK BARIŞ” fikri, barışın hayati önemini ve gerçek anlamda ne kadar zor sağlandığını gözler önüne serdiğini düşünürsek her yıl Eylül ayında iki kez kutlanması dünyamız ve ülkemiz için iyi bir şeydir. Aslında önemli olan belki de tarih veya tarihler değildir. Önemli olan kutlanan kavramın içeriğinin kavranıp gerçekten kutlanabilmesidir